DÜŞÜN


Merhaba, bu bloğu açtım çünkü insanlarla bir şey paylaşmak istiyorum. Neden mi? Çünkü her insanın herhangi bir insanla muhakkak bir paylaşma gereksinimi duyar. Kalem, silgi veya herhangi bir şey. Ama benim sizinle paylaşacağım şey ise biraz farklı. Ben sizinle hayata karşı bulunduğum yer ve fikirlerimi paylaşacağım. Belki, bir kişi bile bu yazıyı görmeyecek ama benim karşıya içimdekileri dökmem bana belki de çok iyi gelecek. Şimdi başlamak gerekirse biraz okul hayatımdan bahsetmek istiyorum. Bilirsiniz bazı insanlar sadece belirli zamanlarda okul hayatının o günden itibaren güzelleşeceğini, Amerikan rüyalarına dönüşeceğini düşünerek okula gider. Ama bu bullshit i keşke hiç düşünmesek diyorum. Çünkü bu yaşam standartları çerçevesinde hayatımızın (okul, sosyal...) hiçbir dizideki gibi olmayacağını bilmemiz lazım. Şimdi konuma gelmek istiyorum, okulda daldığımız bütün düşlerin gerçek olacağı bir dünyada yaşasaydık ne olurdu? Şöyle bir şey düşündüm; herkesin düşlerinin olduğu karmaşık bir hayat, ama olumlu bir şekilde yaşayabilmemiz için hayatın onlara verdiği ödevlerle uğraşmaları gerek. Bu ödevler, iş ve okul. Herkesin düşünce tarzı farklı olduğu için karmaşa çok fazla olacak. Ama buna değeceğini düşünüyorum. Çünkü herkesin düşleri bir gün ortak bir payda da birleşecek ve düzeni oluşturacak. Şimdi düşlerden uyanalım ve gerçek problemlerimizi düşünelim. Büyüklerin nutuklarına göre her şeyin başı çalışmadan geçiyor. Peki, çalışmadan verim alabileceğimiz bir şey yok mudur sizce? Bence elbet bir şeyler vardır. Örneğin düşünmek. Düşünmek bize verilen en büyük hediye ve bunu kullanmadan çalışmak, yani bir hayvan olmak insanoğluna yakışmaz. Ama sistem bizi böyle geliştiriyor ve uymak zorundayız. Peki, bu değişebilir mi? Şuanlık bu imkânsız gibi gözüküyor, yani en azından mucizevi bir şey olmazsa. Peki, insanlar kendi düşüncelerini nasıl kullanır? İş adamlarına baktığımız zaman hepsi düşünceden bir sermayeye dönüşmüş. Peki, bunların dışında düşüncelerini insanlar nasıl kullanır? Arkadaşlarının fotoğraflarına veya sözlüklerde yazmaktan bahsetmiyorum. Gerçekten nasıl özgür bir biçimde kullanıyorlar? Yaşadığımız ülkede en özgür yapabileceğimiz şey düşünmek sanırım. Bilirsiniz, düşüncelerin sınırları yoktur. Herkes her şeyi düşünebilir, ama bu düşünceleri gerçek hayata nasıl aktarır? Bu özgürlüğü gerçek hayata nasıl dönüştürür?

Yorumlar